Programda; OSTİM’i, ekosistemini, projelerini, uluslararası ilişkilerini anlatan, Ohangaron Sanayi Bölgesi kurulumuna ilişkin bilgiler veren Adem Arıcı, OSTİM’in 6.500 işletmeden oluşan bir sanayi şehri olduğunu vurguladı.
“Özbekistan ata yurdumuz”
Arıcı, şunları söyledi: “Bölgemizde çok ciddi anlamda üretim yapan, nitelikli firmalarımız var. Bu firmalarımızla dünyanın her tarafına, ürünlerimizi satma kabiliyetine sahibiz. Bu özelliğimizle aslında biz, Türkiye’de ‘Sanayi şehri’ özelliğimizle ön plana çıkıyoruz. Türkiye’de sanayileşmenin nüvesi OSTİM diye bilinir. Türkiye’de birçok sanayi işletmelerinin doğduğu, büyüdüğü ve geliştiği bölge OSTİM’dir.
OSTİM, 1967’de kurulan bir sanayi kooperatifi. 1967 yılında misyonu; Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi olarak kurgulanmış. Biz de o misyonu devam ettirmeye çalışıyoruz.
Özbekistan’a üçüncü gelişim. Özbekistan ata yurdumuz. Buraya geldiğimizde kendimizi ülkemizde gibi hissediyoruz. Hiç yabancılık çekmiyoruz. Herkes Türkçe biliyor, rahat anlaşabiliyoruz. Dilimiz, değerlerimiz bir; bu nedenle hiçbir yerde yabancılık çekmedik bu zamana kadar. İlk olarak geçen yıl Yönetim Kurulumuzla ve iş insanlarıyla birlikte gelmiştik. Ekim ayında tekrar geldik Özbekistan’a. Artık bundan sonra daha sık geleceğiz. Burada bir iş birliği yapıyor, proje danışmanlığı veriyoruz. Tüm Özbek dostlarımıza misafirperverliklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.
Biz 55 yıllık sanayi geçmişi olan bir bölgeyiz; çok ciddi bilgi birikimimiz, tecrübelerimiz var. Bu tecrübelerimizi aynı zamanda öncelikle Türk ve kardeş ülkelerden başlamak üzere İslam coğrafyasına, ihtiyacı olan bölgelere aktarıyoruz. Sanayi bölgelerinin kurulması noktasında danışmanlık veriyoruz. Bölgemizde sadece sanayi kuruluşları yok; eğitim kurumlarımız var. İki üniversite, iki teknoloji geliştirme bölgesi var. 6.500 şirketin gelişmesi için, onların daha çok üretmeleri, daha çok istihdam yaratmaları, daha çok ihracat yapmaları ve ülke olarak yabancılara bağlılığımızı azaltmalarına yönelik, yüksek teknolojili ürünler geliştirmeleri için projeler geliştiriyoruz. O aşamada biz yol kat eden bölgelerden biriyiz.
140 hektarlık bir alana bir sanayi bölgesi
Çalışmalarımız yaklaşık bundan 4-5 ay önce bir iş birliği sözleşmemiz ile başladı. Ohangaron Bölgesi’nde 140 hektarlık bir alana bir sanayi bölgesi kuruyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri son 20 yılda çok iyi konuma geldi. Bunun en büyük gerekçelerinden biri de sanayi bölgelerinin nasıl olması gerektiğini belirten bir kanun var. Burada o mevzuat değişikliğini çalışmalarını da yürüteceğiz. OSTİM Teknik Üniversitesi ile birlikte bakır fizibilitesi yapacağız. Tüm ekibimizle, akademisyenlerimizle birlikte bu çalışmalarımıza başladık. Özbekistan devlet kurumlarıyla bu amaçla görüşmeler yaptık.
Projemizi Mayıs 2023’te tamamlayıp, buradaki firmaların üretime geçmesi için tüm hazırlıkları yapıp, onlara bu konuda hizmet vermek istiyoruz. Çok iyi gidiyor. Özbekisztan’da ciddi bir potansiyel olduğunu gördük. Biz de o bilgi birikimlerimizi, buradaki dostlarımızın beklentilerinin ötesinde vermek istiyoruz. Bizim için de çok önemli. OSTİM yönetimindeki Başkanımızdan, tüm personelimize kadar herkes bu proje için çok heyecanlı. Birçok bölgeye proje yaptık ama buraya yaptığımız projede çok heyecanlandık.
OSTİM’in merkezinde OSTİM Teknik Üniversitesi var. Dünyanın tek sanayi üniversitesi. Öğrencilerimizin kampüsü, bölgemizdeki işletmeler. Çocuklarımız hem teorik, hem pratik eğitimleri birlikte alıyorlar ve mezun oldukları zaman işin yabancısı değil; işin içinde yetişen, işi öğrenen mezunlar olarak yetişiyorlar. 4 yıllık tecrübeli mühendis yetiştiriyoruz. 80 farklı ülkeden 2.700 yabancı öğrencimiz var; bunların yaklaşık 15’i Özbekistan’dan. Bu kardeşlerimizle bir araya geldim; yürüttüğümüz proje kapsamında onlarla birlikte çalışacağız. Mezun olduktan sonra bu projede çalışmaları için buradaki dostlarımıza önereceğiz. Türkiye-Özbekistan arasındaki dostluk, kardeşlik, ekonomi, sanayi bu şekilde daha da hızlı ilerleyecek. Beklenen düzeye geleceğini ümit ediyorum.
Hedef tüm Özbekistan
Bundan sonra sadece Ohangaron Bölgesi’nde değil; bu projeyi model olarak, Özbekistan’da ihtiyacı olan birçok bölgeye yaygınlaştırmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Sanayi bölgelerinin yaygınlaşması, üretimin ve ihracatın artması bir ülke için çok önemli. Biz Türkiye’deki 55 yıllık tecrübemizi bu modelle buraya aktarıp, bundan sonra da diğer bölgelere yaygınlaştırmak istiyoruz. Hep beraber inşallah güzel şeyler yapacağız. Buradaki dostlarımız da çok heyecanlı ve bize çok yardımcı oluyorlar. Bütün kapılar sonuna kadar açılıyor. Bu süreci daha da ileri noktalara getirmeyi hedefliyoruz.
OSTİM olarak bu projeler bizim için çok önemli. İki ülke arasındaki iş birliği açısından da çok önemli. Bu noktalarda doğru yerden ve doğru kişilerle başlamak da çok önemli elimizden geldikçe bu hassasiyette ilişkilerimizi yürütüyoruz. Görüştüğümüz kurumlar da çok iyi niyetli ve Özbekistan’ın geleceği noktasında çok emek sarf ediyorlar.”
