ICDDA’24 Kapılarını Açtı
17 Nis 2024 Çar | 04:41
OSB Hizmetlerini Web ve Mobil’den Sunuyor
04 Nis 2024 Per | 11:41
OSTİM LED Dönüşümünü Tamamladı
04 Nis 2024 Per | 11:29
Ostim Teknopark’ta Yeni Yönetim Kurulu Göreve Başladı
19 Mar 2024 Sal | 10:49
ASO 60. Kuruluş Yılı Ödüllerinde OSTİM’liler Öne Çıktı
19 Mar 2024 Sal | 10:24
OSTİM Tanıtım Filmi TR 2024
08 Mar 2024 Cum | 12:13
ICDDA Türk Sanayisi İçin Faydalı Çıktılar Ortaya Koyacak
01 Mar 2024 Cum | 12:02
OSTİM Modeline Endonezya da Talip
27 Şub 2024 Sal | 03:31
Özbek – Türk OSB’si Özbekistan’ın Üretim ve İstihdam Gücüne Katkı Yapacak
26 Şub 2024 Pzt | 02:20
Türkiye’nin İlk Yerli Endüstriyel 5G Şebekesi OSTİM’de Kuruldu
23 Şub 2024 Cum | 12:34
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 5. Ulusal Verimlilik Kongresi’nde açılış konferansını veren Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, devletin stratejik sektörlerde üretimi planlaması gerektiğini vurguladı.
İki yılda bir düzenlenen Ulusal Verimlilik Kongresi’nin bu yıl 5.si gerçekleştirildi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz’ın açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Erinç Yeldan tarafından ‘Türkiye Ekonomisinde Sürdürülebilir Bölgesel Kalkınma’ konulu açılış konferansı verildi.
Türkiye ekonomisinin 1950’lerden bu yana büyüme trendini Kalkınma Bakanlığı’nın temel ekonomik göstergeleriyle açıklayan Yeldan, Türkiye’nin 1950 sonrasındaki büyüme trendinin düşme eğiliminde olduğuna dikkat çekti.
Üretimle büyüme
Erinç Yeldan, dünya ve Türkiye ekonomisini gelecek 50 yılda bekleyen tehditlerden çıkış yolu olarak verimlilik artışı ve üretkenlik artışına yönelik tedbirler almayı gösterdi. Yeldan, “Buradan çıkışın yolu kuşkusuz verimlilik artışı ve üretkenlik artışına yönelik ciddi tedbirler almakta ve dünya ekonomisi ve sanayileşme merdiveninde üretkenlik artışına dayalı bir sanayileşme ve bir büyüme çizgisi yaratmaktan geçiyor.” dedi. 1990’lı yılları Türkiye’nin kayıp 10 yılı olarak niteleyen Yeldan, bu yıllarda toplam faktör üretkenliğinde dalgalanma ve durgunluk olduğunu vurguladı.
“Sorunlarımızın önemlice bir bölümü, küresel kapitalizmin içine düştüğü patikanın bize ekonomik yansımalarından kaynaklanıyor.” tespitini paylaşan Erinç Yeldan, Türkiye’nin 1980 sonrasında toplam faktör üretkenliğinde yaşadığı gelişmeleri hatırlattı. Yeldan, 1990’a kadar süren; Türkiye’nin dışa açılması, ihracata yöneltilmesi, fiyat reformu yapması ve sanayileşmede biriken kapasitenin dışa açılmasıyla elde edilen üretkenlik artışına dikkati çekti.
2001 krizinden sonra da Türkiye’de yeni bir büyüme ve faktör üretkenliği hamlesinin meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan, bu hamlelerin sürdürülebilir nitelikte olmadığını belirtti.
2000’li yılların toplam faktör üretkenliğindeki artışın 2007-2008 küresel krizin etkileriyle durgunluğa uğradığını ifade eden Erinç Yeldan, 2010 sonrasında da daha çok istihdam artışı ve sermaye artışından dolayı büyüme söz konusu olduğunun altını çizdi.
“Sorunumuz, kaynakların geliştirilmesi”
‘Orta gelir tuzağına düştük’ yorumlamalarının nedenini, “2007-2008 sonrasındaki faktör üretkenliğindeki gerileme ya da durgunluk olmuştur.” ifadeleriyle açıklayan Yeldan, ekonomik üretim olanaklarının artırılmasına vurgu yaptı. Prof. Dr. Yeldan şöyle konuştu: “Sorunumuz, kaynakların yeniden dağılımı değil kaynakların geliştirilmesi! Bu bakımdan piyasanın kısa dönemdeki sinyallerini değil uzun dönemdeki sinyallerinin yönlendirilmesi gerekiyor.”
Stratejik ticaret politikasına işaret eden, gerekli sektörlerde ihracatçı, gerekli sektörlerde koruma, gerekli sektörlerde teşvikler ile kamu ve özel sektörün işbirliği içinde yönlendirici kurumsal bir yapıya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yeldan, kamu girişimciliğinin stratejik olarak özel girişimcilikle bir araya getirilip örgütlenmesi gerektiğini söyledi.
‘Devlet et, balık üretmez, süt üretmez!’ metaforuna karşılık ‘Devlet stratejik olarak ne üretmek istiyorsa onu üretir’ görüşünü savunan Erinç Yeldan şunları aktardı: “Devlet patates üretmesi gerekiyorsa patates üretir. Uçak fabrikasında ara malı üretmesi gerekiyorsa onu üretir veya özendirir. Dolayısıyla, ‘Devlet topyekün ekonomiden elini çeksin! Piyasa hem bölgesel kalkınmayı hem sektörel kalkınmayı hem ticaret dengesini bir arada kendi serbest iradesiyle gerçekleştirsin!’ Bu, tam bir hayal. Dünyanın bugün gelişmiş ülkelerinde stratejik sektörlerde çok ciddi stratejik planlamaya dayalı ve özel sektör kamu işbirliğine dayalı organizasyonların olduğunu göreceksiniz.”
“ARA MALI İTHALATININ ÖZENDİRİLMESİ ULUSAL SANAYİNİN BAĞLANTILARINI KOPARTIYOR”