İsmi; Azerbaycan’ın milli lideri Haydar Aliyev’in doğumunun ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına ithafen konulan zirvede, inşaat ve ekipmanları, mühendislik, soğutma-havalandırma, haberleşme ve bilişim teknolojileri, ambalaj, gıda, eğitim, gümrük sektörlerde faaliyet gösteren 20’ye yakın firma, 150’den fazla OSTİM firmasıyla iş birliği görüşmesi yaptı.
100 Yılın Zirvesi programının açılışına; T.C. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. İsmail İlhan Hatipoğlu, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Dr. Reşad Mammadov, Azerbaycan Kiçik və Orta Biznesin İnkişafı Agentliyi - KOBİA Başkanı Orhan Mammadov, AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Mustafa Deryal, KOBSKA Yönetim Kurulu Üyesi Şirin Şerifov, KOSGEB Başkan Yardımcısı Dr. Fatih Gökyurt ve çok sayıda davetli katıldı.
“Hepimize çok görev düşüyor”
Etkinliğin ev sahibi OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, gönül coğrafyası olarak adlandırdığı Azerbaycan’la OSTİM olarak uzun yıllara dayanan iş birliklerini olduğunu bildirdi.
“Gönlümüz, gözümüz, yüreğimiz Azerbaycan’da, Orta Asya’da. Oradaki ışığın yeniden dünyaya yayılması için hep beraber gayret göstereceğiz.” diyen Aydın, OSTİM Teknik Üniversitesi’nde 400’e yakın Azerbaycanlı öğrenci olduğunu belirti.
Aydın, şu görüşleri kaydetti: “Bu kardeşlerimiz bizim için çok kıymetli. İş birliği çalışmalarımızın arkasını dolduracak ve sürdürülebilir bir iş birliğini geliştirecek olan önemli insan kaynaklarımız. Bu anlamda biz sadece Azerbaycan değil Orta Asya da bizim için çok değerli. Oradan da çok sayıda öğrencimiz var. Orta Asya ile iş geliştirme konusunda OSTİM OSB’nin benzeri sanayi bölgelerini oralarda yaygınlaştırmak için faaliyetler yürütüyoruz. Yaşanamaz hale getirilen dünyanın yeniden yaşanabilir hale gelmesi için hepimize çok görev düşüyor. Bunun bilincinde olarak içine ticareti, sanatı, sanayiyi ekleyerek yeni dünyanın kurulmasında çaba sarf etmek üzere niyetimiz bu şekilde.”
“İş birliğimiz güçleniyor”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı Mustafa Deryal, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki güçlü tarihi bağları ve stratejik iş birliğini vurgulayarak, “Biz ezelden bir olmayı başarmış soyda bir fikirde bir gönülde bir iki devlet tek millet bir yapıyız.” dedi. Deryal, her iki ülkenin stratejik iş birliği konusundaki yoğun çabalarının, birçok konuda öncü bir rol oynadığını ifade etti.
“Gönül bağlarımızın yanı sıra petrol, doğal gaz boru hattı ve demiryolları ile enerji ve ulaşım kaynaklarında da birbirimize bağımlıyız.” diyen Deryal, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki bu stratejik iş birliğinin gün geçtikçe daha da güçlendiğini söyledi. Azerbaycan'ın Zengezur Geçidi'ne atıfta bulunan Deryal, “Darısı inşallah Zengezur Geçidi'ne olsun.” temennisinde bulundu.
Deryal, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticaret ve ekonomik ilişkilerin güçlenmesine dikkat çekerek, “Bugün bütün gönül bağlarımızla beraber, gümrük sorunlarımız kalmadı, vize problemlerimiz ortadan kalktı.” şeklinde konuştu.
KOSGEB talepleri karşılamaya hazır
KOSGEB Başkan Yardımcısı Dr. Fatih Gökyurt, Azerbaycan ile Türkiye arasında 2022 yılı itibariyle 4,5-5 milyar dolar arasında bir ticaret hacminin bulunduğunu açıkladı. Gökyurt, bu büyüklükle Azerbaycan Dış Ticareti'nde Türkiye'nin 2. sırada yer aldığını belirtti. Ayrıca, bu karşılıklı ticaret hacminde Türkiye'nin KOBİ'lerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı.
2014-2022 dönemine odaklanarak değerlendirmelerde bulunan Gökyurt, bu süre zarfında 30 bin işletmenin toplamda 17 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini açıkladı. Türkiye'nin KOSGEB olarak, Azerbaycanlı iş birliği taleplerine açık olduğunu ve bu talepleri karşılamaya hazır olduklarını ifade etti.
Türk serbest pazarı oluşmalı
Ostim Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Türkiye ve Azerbaycan'ın genetik olarak tek millet olduğunu belirterek, “İki ayrı devlet halindeyiz, iki ayrı ekonomi olmamamız lazım, tek ekonomi olmamız lazım.” dedi. Yülek, Avrupa Birliği'nin oluşturduğu Serbest Pazar modeline atıfta bulunarak, Türk Cumhuriyetleri arasında benzer bir yapı oluşturulması gerektiğini vurguladı.
“1992'de oluşturulan Serbest Pazar dediğimiz bir şey var. Malların, insanların, hizmetlerin serbestçe aktığı sadece Azerbaycan değil, bütün Türk Cumhuriyetleri kapsayan bir yapı oluşturulması lazım.” diyen Yülek, bu sayede ekonomik iş birliğinin daha da güçlenebileceğine işaret etti.
Türkiye ve Azerbaycan'ın sadece genetik olarak değil, aynı zamanda ekonomik olarak da birleşmesi gerektiğini ifade eden Yülek, ortak bir ekonomik alanın oluşturulmasının her iki ülke için de faydalı olacağını belirtti.
Yülek, sözlerini, “İki ülke bir millet diyoruz zaten öyleyiz; genetik olarak tek milletiz ama iki ayrı devlet halindeyiz. İki ayrı ekonomi olmamamız lazım, tek ekonomi olmamız lazım.” şeklinde tamamladı.
“Birlikte zengilnleşmeliyiz”
Azerbaycan Büyükelçisi Dr. Reşad Mammadov, Türkiye ve Azerbaycan arasında birbirini tamamlayan ekonomik ilişkiler kurma çağrısında bulunarak, “Türkiye'de bir fabrikanın pazarı Azerbaycan, Azerbaycan'a bir fabrikanın pazarı Türkiye olmalı.” dedi.
Mammadov, Türk Dünyası'nın ortak bir pazar gibi işlemesi gerektiğini, benzer şekilde Avrupa pazarının işlediği gibi bir yapı oluşturulması gerektiğini ifade etti.
“Türk Dünyasını ortak pazara çevirmeliyiz, Avrupa pazarı gibi.” diyen Büyükelçi, ekonomik kalkınma ve zenginleşme hedefiyle birlikte geleceğe doğru adımlar atılması gerektiğini belirtti. Mammadov, Türkiye ve Azerbaycan birlikte gelişmeli, zenginleşmeli ve geleceğe güçlü bir şekilde ilerlemeli dedi.
Büyükelçi Mammadov, “Gelişmeliyiz, zengin olmalıyız ve geleceğe doğru gitmeliyiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Güçlü liderlerle ekonomik iş birliği ivme kazandı
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. İsmail İlhan Hatipoğlu, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin “iki devlet tek millet” anlayışıyla yürütüldüğünü belirterek, “Ülkelerimiz arasındaki anlaşmalar her geçen gün daha da güçlenmektedir.” dedi. Hatipoğlu, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşlik ilişkisinin resmi bir müttefikliğe dönüştüğünü, bu durumu Şuşa Beyannamesi ile tescillediklerini ifade etti.
“Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev liderliklerinde iki ülke arasında gelişen ekonomik iş birliğini Türk ve Azerbaycanlı iş insanlarımız kuvvetlendirmektedir.” diyen Hatipoğlu, bu güçlü liderlik altında ekonomik iş birliğinin ivme kazandığını vurguladı. Hatipoğlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2023 yılı eylül ayı itibariyle 3,9 milyar dolarla zirve seviyesine ulaştığını açıkladı.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkilerin sadece iki devletin değil, aynı zamanda halkların da güçlü bir dayanışma içinde olduğunu belirten Hatipoğlu, gelecekteki iş birliği potansiyelini değerlendirerek bu ilişkilerin daha da güçleneceğini ifade etti.
Konuk heyet daha sonra Ostim Teknopark ve OSTİM Teknik Üniversitesini ziyaret etti.
Programın canlı yayın kaydını izleyebilirsiniz.
